Penisilin gibi reçeteli antibiyotikler 1940’lardan beri insanların ölümcül hastalık ve rahatsızlıklardan kurtulmalarına yardımcı oluyorlar. Ancak bu ilaçların yan etkileri ve bazı bakterilerin direnç kazanması nedeniyle, doğal antibiyotikler de giderek daha popüler hale geliyorlar.
Doğal antibiyotikler, bitkiler, bal, baharatlar ve diğer doğal kaynaklardan elde edilen maddelerdir. Bazıları, bakterilerin büyümesini engelleyerek veya öldürerek enfeksiyonlarla savaşabilirler. Bazıları da bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun kendi savunmasını artırabilirler.
Ancak doğal antibiyotiklerin etkinliği ve güvenliği konusunda bilimsel kanıtlar yeterli değildir. Bazıları, reçeteli antibiyotikler kadar güçlü değildir veya bazı durumlarda zararlı olabilirler. Bu nedenle, doğal antibiyotikleri kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.
1- Sarımsak
Sarımsak, dünyanın en eski doğal antibiyotiklerinden biridir. Sarımsak, allicin adı verilen güçlü bir bileşik içerir. Bu bileşik, sarımsağı ezdiğinizde veya doğradığınızda ortaya çıkar. Allicin, Salmonella ve E. coli gibi pek çok bakteri türüne karşı etkilidir. Ayrıca, çoklu ilaç dirençli tüberküloz gibi zorlu enfeksiyonlara karşı da potansiyel bir tedavi olarak görülmektedir.
Sarımsak, aynı zamanda bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun enfeksiyonlara karşı direncini artırabilir. Bir çalışmada, sarımsak takviyesi alan kişilerin, soğuk algınlığına yakalanma riskinin yüzde 63 daha az olduğu ve hastalık süresinin de yüzde 70 daha kısa olduğu bulunmuştur.
Sarımsağı, yemeklere ekleyerek veya çiğ olarak tüketerek doğal antibiyotik olarak kullanabilirsiniz. Ancak sarımsağın kan sulandırıcı etkisi olduğu için, kan inceltici ilaçlar kullananlar veya ameliyat olacaklar dikkatli olmalıdırlar.
2- Bal
Bal, yüzyıllardır yaraları iyileştirmek ve enfeksiyonları önlemek için kullanılan bir doğal antibiyotiktir. Bal, hidrojen peroksit adı verilen bir madde üretir. Bu madde, bakterileri öldürerek veya büyümelerini engelleyerek enfeksiyonlara karşı korur. Bal, aynı zamanda nemli bir ortam sağlayarak ve yarayı kaplayarak iyileşme sürecini hızlandırabilir.
Balın antibakteriyel etkisi, balın türüne ve kalitesine göre değişebilir. Manuka balı, diğer ballardan daha fazla antibakteriyel özellik gösteren bir bal türüdür. Manuka balı, metisilin dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) gibi zorlu bakterilere karşı da etkilidir.
Balı, yaraların üzerine sürerek veya çayınıza ekleyerek doğal antibiyotik olarak kullanabilirsiniz. Ancak balın şeker içerdiğini ve diş çürümesine neden olabileceğini unutmayın. Ayrıca, balın bebekler için güvenli olmadığını ve botulizm adı verilen ciddi bir hastalığa yol açabileceğini de bilin.
3- Zencefil
Zencefil, hem lezzetli hem de sağlıklı bir baharattır. Zencefil, iltihaplanmayı azaltarak ve bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlarla savaşabilir. Zencefil, aynı zamanda mide bulantısı, hazımsızlık, soğuk algınlığı ve grip gibi rahatsızlıklara da iyi gelir.
Zencefilin antibakteriyel etkisi, zencefilde bulunan gingerol, shogaol ve zingerone adlı bileşiklerden kaynaklanır. Bu bileşikler, E. coli, Salmonella ve Campylobacter gibi bakterilere karşı etkilidir. Zencefil, aynı zamanda Candida albicans gibi mantar enfeksiyonlarına karşı da koruyabilir.
Zencefili, yemeklere, salatalara, çaylara veya smoothielere ekleyerek doğal antibiyotik olarak kullanabilirsiniz. Ancak zencefilin kan sulandırıcı etkisi olduğu için, kan inceltici ilaçlar kullananlar veya ameliyat olacaklar dikkatli olmalıdırlar.
4- Ekinezya
Ekinezya, mor çiçekli bir bitkidir. Ekinezya, bağışıklık sistemini uyararak ve iltihaplanmayı azaltarak enfeksiyonlarla savaşabilir. Ekinezya, özellikle soğuk algınlığı ve grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarına karşı etkilidir. Bir meta-analizde, ekinezya takviyesi alan kişilerin, soğuk algınlığına yakalanma riskinin yüzde 58 daha az olduğu ve hastalık süresinin de yüzde 1,4 gün daha kısa olduğu bulunmuştur.
Ekinezyanın antibakteriyel etkisi, ekinezyada bulunan alkamid, kafeik asit ve polisakkarit adlı bileşiklerden kaynaklanır. Bu bileşikler, Streptococcus pyogenes gibi bakterilere karşı etkilidir. Streptococcus pyogenes, boğaz ağrısı, kızıl, toksik şok sendromu ve nekrotizan fasiit gibi ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.
Ekinezyayı, çay, kapsül veya tentür formunda doğal antibiyotik olarak kullanabilirsiniz. Ancak ekinezyanın alerjik reaksiyonlara, mide rahatsızlıklarına veya baş ağrısına neden olabileceğini unutmayın. Ayrıca, ekinezya, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar veya otoimmün hastalıklar ile etkileşime girebilir.
5- Altınmühür
Altınmühür, sarı çiçekli bir bitkidir. Altınmühür, solunum yolu, sindirim sistemi ve idrar yolu enfeksiyonları gibi pek çok enfeksiyonu tedavi etmek için kullanılır. Altınmühür, aynı zamanda cilt enfeksiyonlarına karşı da etkilidir. Bir laboratuvar çalışmasında, altınmühür ekstresinin, MRSA gibi dirençli bakterileri öldürebildiği gösterilmiştir.
Altınmühürün antibakteriyel etkisi, altınmühürde bulunan berberin adı verilen bir alkaloidden kaynaklanır. Berberin, bakterilerin hücre zarına bağlanarak veya bakterilerin enerji üretimini engelleyerek enfeksiyonlara karşı korur. Berberin, ayrıca kan şekeri, kolesterol ve kan basıncı gibi sağlık parametrelerini de iyileştirebilir. Ancak berberin, bebekler, hamileler ve emzirenler için güvenli değildir. Ayrıca, kan şekerini düşüren ilaçlar veya antikoagülanlar ile etkileşime girebilir.
Altınmühürü, çay, kapsül veya tentür formunda doğal antibiyotik olarak kullanabilirsiniz. Ancak altınmühürün aşırı dozda alınması, karaciğer hasarına veya sinir sistemi bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle, altınmühürü kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.
6- Karanfil
Karanfil geleneksel olarak diş işlemlerinde kullanılıyor. Araştırmalar karanfil suyu ekstresinin E.coli başta olmak üzere farklı türde bakterilere karşı etkili olabileceğini göstermeye başladılar.
7- Oregano
Bazıları oreganonun bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve bir antioksidan gibi davrandığına inanıyor. Ayrıca anti-inflamatuvar özellikleri de olabilir.
Araştırmacıların bu bulguları henüz doğrulamaları gerekli olsa da bazı çalışmalarda oreganonun en etkili doğal antibiyotikler arasında olduğu görülüyor. Bu durum özellikle yağı çıkarılırsa geçerli.
Doğal antibiyotiklerin riskleri
Bir şeyin doğal olarak etiketlenmiş olması güvenli olduğu anlamına gelmiyor.
Çeşitli markaların takviyelerindeki aktif bileşenler ve konsantrasyonlar farklı düzeyde olabiliyorlar. Bu nedenle etiketleri dikkatlice okuyun. Eğer bu takviyeleri almayı planlıyorsanız önce doktorunuza danışmanız iyi olur.
Pişmiş sarımsak genelde tüketim anlamında güvenli kabul edilse de, konsantre sarımsak ürünleri almanın kanama riskini arttırabileceği bazı araştırmalarda görülüyor. Bu da ameliyat olacak olanlar veya kan sulandırıcılar alanlar için tehlikeli olabilir.
Sarımsak konsantreleri HIV ilaçlarının kullanışlılığını da azaltabilirler.
Gümüş suyu gibi bazı ürünlerden ise uzak durmalı. Bu maddede suda duran mikroskopik gümüş parçaları bulunuyor.
Gümüş suyu hıyarcıklı veba ve HIV gibi hastalıklar için bir tedavi olarak öneriliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre tehlikeli olabiliyor ve kullanımını destekleyecek bir veri yok.
Gümüş suyu takviyelerini almak antibiyotiklerin etkinliğini ve hipotiroid ilaçlarının etkinliğini azaltabilir.
Gümüş aynı zamanda bedende birikebilir ve mavi-gri bir ten rengine sebep olabilir. Buna arjiri denilir ve çoğu insanda kalıcı olur.
Ne zaman reçeteli antibiyotik kullanmalı?
İlaca dirençli bakterilerin sayısındaki artıştan dolayı çoğu doktor artık kesinlikle gerekli ve etkili değilse antibiyotik yazmıyor.
Antibiyotikler genelde şu sebepten yazılıyorlar:
- yayılan hastalıkların önlenmeleri
- rahatsızlığın daha ciddi ve ölümcül hale gelmesini engellemek
- hastalık ve sakatlıklardan hızlıca iyileşme dönemine geçilmesi
- komplikasyon gelişimlerinin önlenmesi
Eğer antibiyotik yazıldıysa, tüm dozu söylendiği gibi almalısınız. Bu bakteri enfeksiyonu riskine sahip insanlar için veya hasta olursa riskler doğan kişiler için daha önemli. Bunların bazı örnekleri şöyle:
- ameliyat tarihi alanlar
- kemoterapi alanlar
- HIV-pozitif olanlar
- diyabet için insülin alanlar
- kalp hastalıkları ile yaşayanlar
- ciddi sakatlıklardan iyileşenler
- 75 yaşın üzerindekiler
- 3 günlükten küçük olanlar
Bir birey antibiyotiklere alerji duyuyorsa veya yan etkiler görüyorsa, seçenekleri doktorları ile konuşabilirler.
Sonuç
Doğal antibiyotikler, enfeksiyonlarla savaşmak için doğadan elde edilen maddelerdir. Bazıları, bakterileri öldürerek veya büyümelerini engelleyerek enfeksiyonlara karşı korur. Bazıları da bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun kendi savunmasını artırır.
Ancak doğal antibiyotiklerin etkinliği ve güvenliği konusunda bilimsel kanıtlar yeterli değildir. Bazıları, reçeteli antibiyotikler kadar güçlü değildir veya bazı durumlarda zararlı olabilirler. Bu nedenle, doğal antibiyotikleri kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.
Doğal antibiyotikler, enfeksiyonları önlemek veya tedavi etmek için reçeteli antibiyotiklere alternatif veya destek olarak kullanılabilir. Ancak enfeksiyonunuz ciddi veya kronik ise, mutlaka tıbbi yardım almanız gerekir. Doğal antibiyotikler, enfeksiyonlara karşı korunmanın tek yolu değildir. Aynı zamanda sağlıklı beslenmek, yeterli uyumak, stresi azaltmak ve hijyene dikkat etmek de önemlidir.