Türkiye kahve sektörü, fiyat artışlarına rağmen istikrarlı büyümesini sürdürüyor. İç pazarda yılbaşından bu yana kahve fiyatlarının ortalama yüzde 20 artış gösterdiğini kaydeden sektör temsilcileri, fiyatlarının yurtdışına oranla yüksek olduğunu aktardı. Kasım ayından bu yana uluslararası kahve fiyatları ise yüzde 25,5 artış gösterdi. İstanbul’da ortalama en düşük kahvenin fiyatı 90 liraya yükseldi.
Türkiye’de kahve tüketimi her geçen yıl artarken, hem iç pazarda hem de uluslararasında fiyatı yükselişini sürdürüyor. Küresel ısınmanın etkisi, lojistik maliyetlerindeki artış ve üretimdeki düşüş ile kahve fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor. Uluslararası pazarda Arabica yeşil kahvenin fiyatı 1 Kasım’dan bu yana yüzde 25,5 artışla tonu 243 dolardan 306 dolara çıktı.
Uluslararasında artan fiyatlar yurt içine de yansıyor. Dün itibarıyla yıllık artış ise yüzde 59 oldu. En son geçtiğimiz hafta bazı zincir kahve markaları fiyat menülerinde 5 ile 10 lira artışa gitti. Yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte pek çok zincir ve kahve dükkânı fiyatlarında artış yapması bekleniyor.
Yüksek enflasyon dışarıda yemek yemeyi lüks hale getirmesiyle vatandaşlar sosyalleşmek için kahve içmeye yöneldi. Sektöre yeni giren yerel ve uluslararası zincir kahve marklarla hem tüketim artıyor hem de sektör büyüyor. Bu doğrultuda Türkiye’de kişi başı kahve tüketimini 1.2 kilograma kadar çıktı. Avrupa’da kişi başı tüketim ise 6 ile 7 kilogram seviyesinde bulunuyor. Kahve sektöründe son 10 yılda büyük bir sıçrama yaşadığını belirten temsilciler, bu büyümenin önümüzdeki 10 yılda da devam edeceğini öngörüyorlar. İlk 9 aylık kahve ithalatı yüzde 1.4’lük artış ile 331.7 milyon dolara yükseldi. İlk 9 ayda 71 bin 636 tona kahve ithalatı yapıldı.
Dünya Gazetesi’nden Mehmet Hanifi Gülel’in haberine göre kahve ihracatı ise ilk 9 ayda önemli bir yükseliş göstererek yüzde 43.3 artı ve 39.3 milyon dolara çıktı. Bu dönemde 4 bin 152 tonluk ihracat yapıldı.
Filtre kahve 90 liraya çıktı
Türkiye’de kahve fiyatlarının yurtdışına oranla yüksek olduğunu da aktaran temsilciler, İstanbul’da en düşük kahvenin fiyatı 90 liradan başlarken, Paris’te ise 2.4 euro olarak (87 lira) yer aldığını belirtiyor. Paris’te kahve fiyatları ortalama 2.8 euro olurken, en düşük 2.4 euro, en yüksek 3.5 euro yer alıyor. Bu fiyatlarla Türkiye’de ise filtre kahvenin fiyatı ise 90 liradan başlıyor. Temsilciler, fincan kahve fiyatının yurtdışına oranla bir hayli pahalı olmaya başladığını belirterek, bunun ana sebeplerinin ise genel giderler, kira ve personel maliyeti gibi unsurların olduğu belirtiliyor.
Son 2 yılda sektör yüzde 186 büyüdü
Türkiye’de kahve sektörünün bu yılın ilk 6 ayında yüzde 13 büyüme gösterdiğini kaydeden Gastronomi Yazarı ve Kahve Danışmanı Cenk R. Girginol, son 2 yılda yüzde 186 büyüdüğünü söyledi. Makine pazarı da aynı anda büyük bir gelişme gösterdiğine dikkat çeken Girginol, full otomatik espresso makine pazarının yüzde 35, Türk Kahvesi makinelerinin yaklaşık yüzde 12 büyüdüğünü aktardı. Bu büyümenin 2025 ve sonrasında da devam edeceğini dile getiren Girginol, pazarın gelişimi açık ve kişi başı tüketimlerin 1,2 kilogram seviyesine yükseldiğini söyledi.
Fiyat artışının ana sebebi genel giderler, kira, personel maliyeti gibi unsurların etkisi ve döviz kurunun ana sebepleri olduğunu belirten Girginol, “Ortalama yüzde 15 ile 20 civarında ilk 8 ay içinde artıştan bahsedebiliriz. Öte yandan sektörde yatırım iştahı devam ediyor. Restoran ve yiyecek içecek sektörü içinde yatırımın daha hızlı absorve olması nedeniyle kafeler yatırıma daha açık diyebiliriz. Özellikle yerel zincirler franchise modeli ile büyümeye devam ederken, yeni marka kurulumlarının ve yatırımlarının da sektör içine devamlı dahil olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Türk kahvesine dünyada ilgi artıyor
Türk kahvesinin son dönemde dünyada popülerliğini arttırdığına dikkat çeken Girginol, “Özelliklegerçekleştirdiğim ABD, İtalya ve Dubai tur ve etkinliklerinde ilginin fazla olduğunu söyleyebilirim. Makineleşme burada önemli bir rol oynuyor” diye konuştu.
“Türkiye’de kahvenin maalesef yurtdışına oranla bir hayli pahalı” diyen Girginol, kahve tüketiminin az olması nedeniyle absorve süresi uzadığı için de kahvenin fiyatı üzerinden bir geri dönüş alınmaya çalışıldığını dile getirdi.
İstanbul’da fiyatlar diğer illerle arayı açıyor
Son yıllarda Türkiye’de kahve kültürünün hızlı gelişiminin heyecan verici olduğunu belirten Dali Coffee Co. Genel Müdürü Ahmet Necip Gülel, ancak bu büyümenin beraberinde kahve fiyatlarında yaşanan dengesiz artışları getirdiğine dikkat çekti. Özellikle İstanbul’daki kahve fiyatları, diğer şehirlerle kıyaslandığında önemli bir farklılık gösterdiğini ve bu durumun sektördeki dengeyi bozduğuna vurgu yapan Gülel, “Kahve fiyatlarını etkileyen faktörlerin başında kira maliyetleri, personel giderleri ve ürün reçetesi maliyetleri yer alıyor. Ürün reçeteleri (kahve çekirdeği, süt ve aromalar) hemen her şehirde benzer olsa da kira maliyetleri ve personel giderleri şehirler arasında ciddi farklılıklar gösteriyor.
Bu da İstanbul’daki kahve fiyatlarını diğer şehirlerle karşılaştırıldığında önemli bir makasın olduğunu gösteriyor. Örneğin, İstanbul’da bir filtre kahve veya americano fiyatı ortalama 90 TL civarındayken, diğer şehirlerde bu fiyatlar 70-80 TL arasında değişiyor. Bu dengesizlik, sektörde sürdürülebilirlik açısından önemli bir tehdit oluşturuyor” dedi. Ayrıca, kahve fiyatlarındaki artışa değinen Gülel, “Küresel ısınmanın etkileri, lojistik maliyetlerindeki artış ve üretim verimliliğindeki düşüş kahve fiyatlarını artırıyor. Özellikle son 10 günde hem robusta hem de Arabica kahve emtialarında yaklaşık yüzde 10’luk bir artış yaşandı. Bu fiyat artışları bazı kahve işletmelerinin menülerine yansımaya başlarken, yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte pek çok kahve dükkanının fiyatlarında ek artışlar yapması bekleniyor” açıklamasında bulundu.
“Avrupa’da o paraya kahve satsan adamı döverler”
Türkiye’deki özellikle kira giderlerinden dolayı artan maliyetlere dikkat çeken Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, Avrupa’da 1,20-1,50 euroya satılan kahvenin Türkiye’de bunun kat kat üstüne fiyata satılmasını eleştirdi. Öncel, “Avrupalı o kahveyi günde üç öğün tüketiyor. Milano’nun en ünlü kahvecisinde en fazla 2 euro ödersiniz. Mekânda oturursanız 4 euro ödersiniz. Bazı ücra tren istasyonlarında vs. 90 cente de kahve bulabilirsiniz. Bizde fiyatlar ortada. Avrupa’da o fiyata kahve satsan adamı döverler” dedi.
Kahve sektöründe sıçrama devam edecek
Türkiye kahve sektörünün son 10 yılda büyük bir sıçrama yaşadığını kaydeden Juan Valdez Türkiye Marka Direktörü Tamer Koçali, bu büyümenin önümüzdeki 10 yılda da devam edeceğini öngörüldüğünü söyledi. Özellikle üçüncü dalga kahve akımının etkisiyle, nitelikli kahveye olan talebin hızla arttığına dikkat çeken Koçali, “Artık tüketiciler sadece geleneksel zincirlerden değil, yerel kahve kavurucularından da özel kahve deneyimleri arıyor. Kahve, sadece bir içecek değil, bir sosyal deneyim ve yaşam tarzı haline geldi.
Bu da sektördeki büyümeyi daha da hızlandırıyor” dedi. Türkiye’deki tüketiciler artık kahveyi sadece bir içecek olarak değil, bir deneyim olarak gördüğünü belirten Koçali, “Bu değişim, kahve sektörünün büyümesine büyük katkı sağlıyor. Bilinçli tüketiciler, nitelikli kahve seçimleriyle düşük kaliteli ürünler sunan markaları doğal olarak eleyecek. Bu da sektörün kalite odaklı bir yöne evrilmesini hızlandıracak” diye konuştu.
Önümüzdeki yılda büyüme ivmelerini devam ettireceklerini ileten Koçali, “Kahvemizin kahveseverlere ulaşması için franchise modelimizi genişleterek yıl sonuna kadar 75 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Hedefimiz, aynı hızla büyüyerek önümüzdeki 10 yıl boyunca gelişmeye devam etmek. Türkiye’deki kahve kültürünün evrilmesi, kahveseverlerin nitelikli kahveye olan ilgisini artırdı” dedi.