Yüksek kalorili ve lezzetli yiyeceklerin ulaşılabilir olması, kilo verme çabalarını zorlaştırabilir. En iyi niyetlere rağmen, aşırı yeme alışkanlığıyla başa çıkmak genellikle sinir bozucu ve moral bozucu olabilir. Ancak, Drexel Üniversitesi Sanat ve Bilim Koleji’ndeki Kilo, Yeme ve Yaşam Tarzı Bilimleri Merkezi’nin (WELL Center) yaptığı yeni bir araştırma, kendine şefkat göstermenin, genellikle sevdiklerine gösterilen özen ve nezaketle kendi aşırı yeme sorunlarına karşı daha dayanıklı olunabileceğini ortaya koyuyor.
Son zamanlarda Appetite dergisinde yayınlanan araştırmacılar, çalışma katılımcılarının kendi aşırı yeme durumlarına daha şefkatli bir yaklaşım benimsemeleri durumunda, bu tepkinin ardından daha iyi bir ruh hali ve daha etkili yeme-egzersiz kontrolü sergilediklerini belirledi. Elde edilen bulgular, öz şefkatin, aksiliklerle başa çıkarken morali daha az bozulan ve sağlıklı kilo verme davranışları sergileyen bireylere yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Charlotte Hagerman (PhD), üniversitede yardımcı araştırma profesörü ve baş yazar, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Birçok insan öz şefkatin rehavete neden olacağından ve onları yetersizlikle yetinmeye yönlendireceğinden endişe ediyor, ancak bu çalışma öz şefkatin insanların hedeflerine ulaşmada nasıl daha başarılı olmalarına yardımcı olabileceğinin harika bir örneği.” Hagerman, kilo vermenin ve kiloyu korumanın zorlu bir süreç olduğunu vurgulayarak, “Zor hedeflere, özellikle de kilo vermeye ulaşmanın yolu, aksiliklerle kaplıdır. Öz-şefkati uygulamak, insanların aksiliklere tepki olarak kendilerini engelleyen düşünce ve duygularla başa çıkmalarına yardımcı olur, böylece onlar daha az zayıflarlar. Bunun karşılığında hedeflerine ulaşmaya daha hızlı devam edebilirler” dedi.
Hagerman ve ekibi, kilo verme çabalarında bulunan 140 katılımcının verilerini topladı. Katılımcılar, günlük olarak akıllı telefonlarında anketlere yanıt vererek, diyet hataları ve bu hatalara karşı gösterdikleri şefkat düzeyini bildirdi. Araştırmacılar, katılımcıların ruh hallerini ve yeme-egzersiz kontrol yeteneklerini de değerlendirdi.
Hagerman, araştırmanın önemli sonuçlarını şu sözlerle özetledi: “Aslında herkesi başarısızlığa sürükleyen bir gıda ortamında yaşıyoruz. Özeleştiri yerine öz şefkat uygulamak, zorlu kilo verme sürecinde dayanıklılığı teşvik etmek için önemli bir stratejidir.” Örneğin, kendi kendinize “Senin iraden yok” demek yerine, bunu daha nazik bir ifadeyle yeniden çerçevelendirmenin, kilo verme sürecinde ilerlemek için zarafet sağlamak anlamına geldiğini ekledi.
Araştırma ekibi, bu bulguların, insanlara aşırı yeme veya kilo alma gibi aksaklıklar yaşadıkları anlarda öz şefkati nasıl uygulayacaklarını öğretecek daha etkili müdahalelere yol açabileceğini umuyor. Aynı zamanda, insanlara gerçek öz-şefkati nasıl uygulayacaklarını, kendilerini suçlamayı ve eleştirmeyi azaltacakları, aynı zamanda kişisel standartlarına ve hedeflerine karşı sorumlu tutacakları en iyi stratejileri incelemeyi amaçlıyorlar.
Hagerman, “Öz-şefkat mesajının bulanıklaşması, insanların tamamen kendini affetmesi ve kendileri için belirledikleri hedefleri göz ardı etmeleri kolay olabilir” dedi. “Fakat öz şefkat ve sorumluluğun birlikte çalışabileceğini gösterdik.”