İklim değişikliği, gıda üretimini ve erişimini tehdit eden bir krize dönüşüyor. El Nino’nun neden olduğu sıcaklık artışları ve seller, bu krizi daha da derinleştiriyor. Biyoçeşitliliğin kaybı, tarımsal üretimde azalmaya ve verim kaybına yol açıyor. Buğday, pirinç ve mısır gibi temel besin kaynakları, sıcaklıklardan en çok etkilenen ürünler arasında.
ABD Küresel Gıda Güvenliği Özel Temsilcisi Cary Fowler, “Güçlü bir El Nino dönemi yaşıyoruz. Bu, gıda üretiminde olası sorunları artırıyor ve gıda güvensizliği riskini yükseltiyor,” diyor.
Sıcak hava, kuraklık ve iklim değişikliğine bağlı afetler, gıda krizinin ana nedenleri olarak öne çıkıyor. Denizlerin ısınması ve pH değerlerindeki değişiklikler, deniz mahsullerini tehdit ediyor. Mercan resiflerinin yok oluşu, bu tehlikenin boyutunu gösteriyor.
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), gıda güvenliğini sağlamak ve iklim değişikliği farkındalığını artırmak için çalışmalarını sürdürüyor. FAO’nun son raporuna göre, 2030 yılına kadar açlık ve gıda güvensizliği sorununu çözmek zor olacak. Geçtiğimiz yıl, dünya nüfusunun %29,6’sı iklim değişikliği, çatışmalar ve salgın hastalıklar nedeniyle gıda erişiminden mahrum kaldı.
Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), gıda güvenliğinin, iklim değişikliğine karşı alınacak önlemlere bağlı olduğunu vurguluyor. Mevcut tüketim alışkanlıkları göz önüne alındığında, 2050 yılına kadar gıda tüketiminin %60 artması bekleniyor.
2023 Küresel Gıda Krizleri Raporu’na göre, 2021’de 193 milyon insan gıdaya erişimde zorluk yaşarken, 2022’de bu sayı 258 milyona yükseldi. World Food Programme (WFP) ise 2023 yılında 345 milyondan fazla insanın yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalacağını belirtiyor.
Savaşlar, gıda krizini daha da derinleştiriyor. Ukrayna’nın, Rusya’yla yaşadığı çatışma, gıda stoklarında azalmalara ve tarım arazilerinin sulanmasının zorlaşmasına neden oldu. Rusya’nın tahıl anlaşmasından çekilmesi ve tahıl depolarının bombalanması, küresel gıda krizini daha da ağırlaştırabilir.
FAO’nun 2.Gıda Sistemleri Zirvesi’nde, ülkelerin tarımsal gıda sistemlerini dönüştürme ihtiyacı ve bu konudaki fırsatlar ele alındı. FAO Genel Direktörü, “Adımlarımızı hızlandırmalıyız,” derken BM Genel Sekreter Yardımcısı, ülkeleri eyleme geçmeye çağırdı.
Gıda fiyatlarındaki artış, IPCC’nin bu yılki verilerine göre, gıda üretimindeki tedarik aşamasındaki fiyat artışını %19 olarak açıklıyor. FAO Genel Müdür Yardımcısı, önümüzdeki yıllarda tarımsal ürün fiyatlarının daha da yükseleceğini belirtiyor.
Son olarak, ABD’nin Afrika’ya yönelik 100 milyon dolarlık gıda krizi destek paketi, iklim değişikliği, gıda güvensizliği ve çatışmaları durdurma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Uzmanlar, gıda kriziyle mücadele için acil eylem planlarının oluşturulması gerektiği konusunda hemfikir.