Bu besinler cildinizi güzelleştiriyor

0
5940

 

Güzellik ve besin takviyesi sektörünün gözdesi olan kolajen, toplumdaki yaygın inanışın aksine sadece cildimizin değil, tepeden tırnağa tüm vücudumuzun sağlıklı olmasında ‘kilit’ rol üstlenen son derece önemli bir protein.

Kolajen; deri, kas, kemik tendon ile bağlar başta olmak üzere, diş ve gözler de dahil hemen her organın en önemli yapı taşı olan bir protein çeşidi.

25’li yaşlardan itibaren vücudumuzda kolajen üretimi yavaşlamaya başlıyor, 35’li yaşlardan sonra yavaşlama hızını artırıyor, bunun sonucunda olumsuz etkiler kendini daha fazla gösteriyor.

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş kolajen üretimini artırmak için öncelikle sigara ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı alışkanlıklardan vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Ayrıca beslenme listemize kolajenden zengin ve kolajen üretimini artıran bazı besin öğelerini ekleyerek bu proteinin hızlı ve kolay bir şekilde artmasına yardımcı olabiliriz” diyor.

Peki kolajen takviyesi için hangi besinleri düzenli olarak tüketmemiz gerekiyor? 

Kemik suyu

Kemik suyu içerdiği glisin, prolin ve arjinin gibi önemli amino asit içeriğiyle mükemmel bir kolajen kaynağı. Beslenme rutininize zaman zaman kemik suyu eklemeniz, vücudunuzda azalan kolajeni yerine koymak için ideal. Ancak rutinde kemik suyu tüketimi kan kolesterol düzeyleriniarttırabileceği için kalp-damar hastalığı veya kolesterol yüksekliğiyle ilişkili herhangi bir hastalığınız varsa kemik suyu tüketiminden kaçınmanız çok önemli.

Yumurta beyazı

Yumurtanın beyazı, glisin ve prolin de dahil olmak üzere kolajeni oluşturan diğer amino asitleri de içerdiği için en iyi kolajen kaynaklarından biri olarak nitelendiriliyor. Ancak sadece yumurta beyazı yerine tüm yumurtayı tüketmek kolajen desteğinin yanı sıra sağlıklı yağ ve yüksek kalitede protein de sağlıyor.

Jelatin

Jelatin, kolajenden türetilmiş bir protein türü. Bu yüzden kolajen üretimini arttıran besinlerden biri olarak kabul ediliyor. Jelatini pişirme sırasında kullanılabilir ve yemeğinizin besin değerini arttırmak için çorba, güveç veya et suyuna karıştırabilirsiniz.

Koyu yeşil yapraklı sebzeler

Kolajen üretiminde bir diğer önemli faktör de, kolajenle birlikte C vitamini tüketiminin yeterli olması. Dolayısıyla ıspanak, semizotu, tere, roka ve maydanoz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler beslenme listenizde düzenli olarak mutlaka yer almalı.

Turunçgiller

Portakal, mandalina ve limon gibi turunçgiller de C vitamininden zengin oldukları için kolajen üretimini destekliyorlar. Çünkü kolajen sentezlenirken tıpkı diğer birçok protein gibi yardımcı besin ögelerine ihtiyaç duyuyor ve C vitamini de kolajen üretiminde başrolü üstlenen bir besin ögesi.

Kırmızı ve mor meyveler

Çilek, ahududu, böğürtlen, karadut ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler C vitamini deposu olup kolajen üretimini destekliyorlar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş“Özellikle çilek içerdiği bir antioksidan çeşidi olan ellajik asit sayesinde kolajenin yıkımına karşı da koruyucu etki gösteriyor” diyor.

Sarımsak

C vitamini dışında kolajen üretimini destekleyen besin ögelerinden biri de, sülfür. Sarımsak içerdiği bol miktarda sülfür sayesinde kollajen üretimini destekleyen besinler arasında yer alıyor. Yapılan son çalışmalar, sülfürden fakir bir diyetle beslenen hayvanların daha az kolajen ürettiğini göstermiş.

Su yosunu

Kolajen proteini başlıca glisin ve prolin aminoasitlerinden oluşuyor. Dolayısıyla beslenmede glisin ve prolini zenginleştirmek kolajen üretimini de arttırıyor. Spirulina glisinden zengin bir su yosunu çeşidi ve kurutulmuş halde satılıyor. Spirulinayı meyve sularına veya tatlılara ekleyebilirsiniz.

Morina balığı

Diğer birçok beyaz balık gibi morina balığı da glisin ve prolin gibi amino asitlerden oldukça zengin olması sayesinde kolajen üretimini artırıyor. Ayrıca selenyum, B6 vitamini ve fosfor gibi besin ögelerinden de zengin bir besin.

Dikkat! Fazlası zarar verebilir

Kolajenden zengin beslenme ve/veya kolajen içeren besin destek ürünlerinin uygun dozajlarda (günde 2.5-5 gram) kullanımının herhangi bir yan etkisinin olmaması, kolajenin zararlı olmadığı anlamına gelmiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here