Kilo verme ilaçları, ekonomiyi ve toplumu nasıl dönüştürecek?

0
349
2030 yılına dair bir senaryoda, GLP-1 agonistleri olarak bilinen kilo verme ilaçlarının toplumlara büyük değişiklikler getirdiği bir dünya hayal ediliyor. Kalp krizi ve felç oranlarının %20 azaldığı, obezite ile mücadelede başarılı sonuçların elde edildiği ve ekonomik kazançların trilyon dolar seviyesine ulaştığı bir gelecekten bahsediliyor. Bu ilaçların bireylerin sağlık, yaşam kalitesi ve ekonomik performansları üzerindeki etkileri ile toplumda yaratabileceği değişimler ise tartışmaların merkezinde.

GLP-1 ilaçları: Etkileri ve potansiyeli

Semaglutid, GLP-1 agonistlerinin en bilinen örneklerinden biri olarak diyabet ve kilo kaybı tedavisinde kullanılıyor. Klinik deneyler, bu ilaçların bireylerin 16 ayda vücut ağırlıklarının %15’ini kaybetmelerine olanak sağladığını ortaya koydu. Ancak bu etkili sonuçlar, ilaçların yüksek maliyeti, uzun vadeli biyolojik etkileri ve kullanıcıların davranış değişikliklerine yönelik bilinmeyenlerle gölgeleniyor.

Ekonomik ve sosyal yansımalar

GLP-1 ilaçlarının ekonomik etkileri dikkat çekici. 2024’te 47 milyar dolar değerinde olan küresel pazarın, 2032 yılına kadar on kat büyümesi bekleniyor. ABD’de yapılan bir araştırma, ilaçların kilo kaybına bağlı olarak gıda tüketimini %1,3 oranında azaltabileceğini ve havayollarına yılda 100 milyon litre yakıt tasarrufu sağlayabileceğini öngörüyor. Ancak gıda sektöründeki şirketler, bu popüler ilaçların gıda tüketimini düşürmesi nedeniyle endişeli.

Ayrıca, obeziteyle bağlantılı sağlık sorunlarının iş gücünde kayıplara neden olduğu ve gençlerin eğitim başarılarını olumsuz etkilediği biliniyor. Obezitenin küresel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) %2’sinden fazlasına mal olduğu tahmin ediliyor. Araştırmalar, bu oranın sadece %5 azaltılmasının bile ülkelere yılda 429 milyar dolar tasarruf sağlayabileceğini gösteriyor.

İlaçların erişilebilirliği 

GLP-1 ilaçlarının yüksek maliyeti, düşük gelirli bireylerin bu ilaçlara erişimini engelliyor. ABD gibi gelişmiş ülkelerde bile ilaçların fiyatları, çoğunluk için ulaşılabilir olmaktan uzak. Buna ek olarak, ilaçların yüksek maliyeti, düşük ve orta gelirli ülkelerde obezite ile mücadelede ciddi bir engel teşkil ediyor.

Santa Monica’daki RAND Corporation’dan Adeyemi Okunogbe, düşük gelirli ülkelerde obeziteyle bağlantılı sağlık harcamalarının, diğer bulaşıcı hastalıklarla birleşerek çift yönlü bir mali yük oluşturduğunu belirtiyor. Örneğin, bazı ülkelerde bu ilaçlara erişim yalnızca bireylerin kendi ceplerinden ödeme yapmalarına bağlı. Bu durum, GLP-1 ilaçlarının düşük gelirli ülkelerdeki etkisini neredeyse imkânsız hale getiriyor.

Belirsizlikler

GLP-1 agonistlerinin gelecekteki etkilerine dair pek çok bilinmeyen bulunuyor. İlaçların uzun süreli kullanımında bireylerde tekrar kilo alımı gözlemlenebilir. Ayrıca, bu ilaçlar fiziksel aktiviteyi artırmaktan çok, bireylerin daha pasif bir yaşam tarzına yönelmesine yol açabilir. Araştırmacılar, bu ilaçların sağladığı hızlı kilo kaybının, sağlıklı yaşam tarzlarının yerini alıp almayacağı konusundaki belirsizlikleri vurguluyor.

Ekonomide bir dönüm noktası mı?

GLP-1 agonistleri, bireysel ve toplumsal sağlık açısından büyük bir potansiyel vaat ediyor. Ancak bu ilaçların uzun vadeli etkilerini anlamak ve küresel erişim sağlamak için daha fazla araştırma ve politika geliştirilmesi gerekiyor. Araştırmacılar, ilaçların yaygınlaştırılmasıyla birlikte eşitsizliklerin azalabileceğini savunsa da, mevcut maliyet engelleri ve uzun vadeli etkiler hakkındaki belirsizlikler, toplumlar için bu ilaçların tam anlamıyla bir dönüşüm yaratıp yaratamayacağını sorgulatıyor.

Kaynakça:

• Nature, DOI: https://doi.org/10.1038/d41586-024-03589-7

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here