Çitlembik yani menengiç, yabani Antep fıstığı ağacıdır. Meyveleri kavrulunca harika kahvesi olur. Malum kahve Yemen’den gelir ve her zaman kolayca bulunmazdı. İstanbullular, misafirleri geldiğinde, bahçedeki çitlembik ağacından toplayarak rahatlıkla misafirlerine ikram ederlerdi.
Taflan meyvesi, ağrı kesici özelliğiyle öne çıkıyor
Meyvesine taflan yani karayemiş veya laz kirazı denilen etli yapraklara sahip bu ağaç, evlerin güzel bir bahçe süsüydü. Çiçek açtığında, meyve verdiğinde ve bütün bir yıl dökmeyen yapraklarıyla ayrı bir güzel görünüme sahipti. Ama daha önemlisi meyvesi bir ağrı kesici, sinirleri rahatlatıcı bir özelliğe sahipti. Kadınlar adet sancılarında taflan meyvesinin tazesini, kurusunu veya hoşafını yemeği seçerlerdi.
Bugün taflan meyvesini çok az kimse biliyor.
Hafta sonu Ordu’ya taflan bağlamında gittik. Hem bilgilendik hem de bir sosyal sorumluluk projesine şahit olduk.
Taflan, yaygın ekimiyle köylümüze, çiftçimize yeni bir tarım ürünü kazandırabilir ve insanlar için ilaç gibi kıymetli bir lezzet sunabilir. Bu konuda çok kıymetli araştırmalar var. O bilgileri de paylaşacağım ama önce, Ordu’da bu bağlamda neler oluyor, bir bakalım.
“Yerli Yerinde Projesi” taflan ile devam ediyor!
ABC Deterjan, kadın çiftçiler üzerinden kırsal kalkınma stratejisine dayalı Kurumsal Sosyal Sorumluluk projesi ile her yıl farklı bir bölgede farklı bir tıbbi ve aromatik bitki yetiştirmeye destek veriyor.
Geçtiğimiz sefer Osmaniye Bahçe’de kadın çiftçilerle safran yetiştirmeye katkı ile başlayan “Yerli Yerinde” projesinde, bu yıl Ordu Perşembe ilçesinde taflan bitkisine destek verilecek. Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortak yürütülecek proje kapsamında yaklaşık 50 kadın çiftçi gelir elde edecek. Proje kapsamında hem taflan konusunda kamuoyu bilgilendirilecek hem de 500 ton kapasiteli Meyve Kurutma Ünitesi hayata geçirilecek.
Proje kapsamında Ordu’nun Perşembe ilçesinde pek çok yaygın alanda özellikle fındık bahçeleri arasında bulunan ve ziyan olan taflanlar toplanacak, kurutma ünitesinde değerlendirilecek.
Taflanın yanı sıra bahçelerde yerlere dökülerek ziyan olan ve çürümeye terk edilen pek çok meyve de işlenerek ekonomiye kazandırılacak. Özellikle elma ve son dönemde Karadeniz’in gözde meyvelerinden kivi ziyan olanlar arasında sayılabilir. Bu sayede yılda yaklaşık toplam 400 ton meyve değerlendirilmiş olacak. 2020 hedefi 400 ton olarak belirlenen tesis; 2021 yılında 500 ton, 2025 yılında ise 1.000 ton meyve değerlendirme hedefiyle yola çıkıyor.
Taflan için hedefler
Taflan meyvesi içinse hedefler şu şekilde belirlendi: Bölgede yıllık ortalama 500 ton elde edilen taflanın 20 tonluk kısmı; değerlendirmede ilk hedef arasında yer alıyor.
Konuyla ilgili olarak Ordu Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz ile konuştum. Taflan, yolculuğu bir başlangıç, proje anlamlı ama halen ne Ordu’nun taflanı tam işlenebilecek ne de Türkiye’deki talep karşılanabilecek.
Proje yazın duyurulmuştu. Medyaya yansıyınca, Perşembe Üretici Kadınlar Derneği (PERÜKDER) Başkanı Elif Saka’ya Türkiye’nin pek çok yerinden talep gelmeye başlamış.
Perşembeli kadınlarla da konuştum, yaptıkları ürünleri tattım. Marmelat, reçel, turşu, kurusu vs. pek çok çeşidi yapılıyor. Hatta özel olarak çikolata, kek ve pastasını da yapmışlar. Mayhoş, lezzetli tadıyla başka ürünlere de kullanılabilir. Çekirdeği ve posası da değerlenebilir.
Prof. Dr. Aziz Ekşi Hocamız, yıllar önce meyve yeterli olduğu takdirde endüstride meyve suyu da yapılabileceğini söylemişti.
Aslında ucuz bir meyve değil. Mevsiminde tazesi 20 liradan satılmış. Ancak ne gariptir ki turşusunun 15 liradan satıldığını gördüm. Kurutma fabrikasının bu yönüyle de ayrı bir katma değer üreteceğine inanıyorum. Eğer talep görürse, yeni ekim alanlarına taflan dikilir ve yeni kurutma fabrikaları da kurulabilir.
Taflan hakkında bilinmeyenler!
Bu harika meyve taflanı biraz daha tanımamızda fayda var.
Taflan, Karadeniz bölgesinin çok bilinen meyvelerinden birisidir. İlk defa 1546 yılında Pierre Belon tarafından toplanmış ve Karadeniz Kirazı olarak adlandırılmış. Bitki aynı yıl, İstanbul üzerinden İtalya’ya; daha sonra Viyana’ya götürülmüş, oradan da Fransa ve İngiltere’ye gönderilmişti.
Bugün yurt dışında az da olsa kişisel bakım ürünlerinde taflanın kullanıldığı biliniyor. Ülkemizde de kişisel bakım ürünleri ve gıda takviyesi ürünleri hazırlanabilir.
Budanarak şekil verilebilmesi, dökülmeyen parlak koyu yeşil yaprakları ve kokulu beyaz çiçekleri ile taflan, 1600 yılından itibaren tüm Avrupa’da park ve bahçelerde yetiştirilmeye başlanmış.
20 farklı taflan çeşidi var
Günümüzde büyüme biçimi, yaprak boyut ve şekli, kışa dayanıklılık açısından farklı 20 kadar taflan çeşidi var. Diğer taraftan Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü, yaklaşık 10 dekarlık arazi gen bankasında, toplamda 89 farklı karayemiş genotipi muhafaza etmekte olduklarını açıkladı.
Zeytin biçimindeki, tek çekirdekli (düzgün, sivri, çarpık yumurta biçimli) az-çok sulu mayhoş-buruk (olgunlaşmış mahlep tadına benzer) meyveleri; 8-10 mm boyunda, önceleri yeşil, olgunlaşınca siyaha yakın (koyu mor) bir renk alır.
Taflan doğal floramızın bir elementi olmasının yanı sıra, süsleyici özelliğinden dolayı aynı zamanda park ve bahçelerimizde de yetiştiriliyor. Yaprakları uzun süre canlılığını koruduğundan çelenk yapımında, çiçek demetlerinin ve balık tablalarının düzenlenmesinde kullanılır.
Yapraklarının distile edilmesi ile eczacılıkta kullanılan aqualaurocerasi veya laurocerasin elde edilir. Taze yapraklardan su buharı distilasyonu ile elde edilen ve 0,1 oranında siyanhidrik asit ihtiva eden su (günde 2- 10 g arası) birçok sinir hastalıklarının tedavisinde kullanılan preparatların yapımında kullanılır.
Ayrıca bazı gıda maddelerine ve bazı galernik preparatlara koku vermede de kullanılır.
Doğu Karadeniz bölgesinde meyveleri yenir ve pazarlarda satılır.
Yukarıda da belirttiğim gibi, meyvelerinden likör, reçel, turşu, pekmez yapılıyor. Halk arasında Taflan meyveleri meyve olarak yenmekte olup, yaprakları çay gibi demlenerek sinir bozukluklarına karşı, öksürük dindirici ve spazm kesici olarak kullanılıyor.
Meyvenin sindirimi kolay!
Taflan meyvelerinin sindirimi kolaydır ve taze olarak ya da kurutulduktan veya kavrulduktan sonra yenir. İnsanı tok tutar. Tek başına veya fındık ve cevizle birlikte çerez olarak yenen taflan meyveleri, pasta, kek ve özellikle hoşaf ve kompostolara koku ve tat kazandırmak için ilave edilir. Reçel ve turşu da hazırlanmaktadır. Meyveler genellikle yetiştiriciler tarafından tüketilirse de bazen semt pazarlarında veya yakın şehirlerde manavlarda satılıyor.
Karadeniz Bölgesi’nde hemen her köşede görülmesi mümkün olan taflan meyvesinin ekonomik olarak bir değeri yerini bulmamış. Henüz ekonomik değer oluşturabilecek özel bahçesi ve alanı da bulunmuyor. Birçok bahçede onlarca ağacı bir arada görmek mümkün, ancak münferit taflan bahçesi kuran şimdiye kadar çıkmamış.
Ordu, Türkiye’de en çok arıcı yetiştiren bir ilimiz. Taflan ağacının çiçeklenmesi Mart ayı içinde gerçekleşmektedir. Bol polen ve nektar veren bu bitki özellikle ilkbahar döneminde yavru gelişimi açısından önemli polen verimine sahip olduğu biliniyor. Eğer taflan bahçeleri olursa, farklı ve lezzetli yeni bir bal çeşidi de piyasaya sürülebilir.
Ayrıca taflan bitkisinin hasat dönemi olan Temmuz – Ağustos aylarında bölgede bol miktarda taflanın ziyan olduğu görülüyor. Havanın çok sıcak olması ve taflanın uzun süre dayanamayan bir meyve olması sebebiyle bölgede bir değerlendirme tesisi bulunması önem kazanıyor.
Ordu il genelinde yılda yaklaşık 500 (beş yüz) ton taflan hasat ediliyor.
Taflan’ın geçtiğimiz yaz bölgedeki semt pazarlarında satış fiyatı 20 TL’den başlıyordu. Eğer yaygın tarımı yapılırsa, muhtemel ki daha makul fiyatlara bulmak mümkün olacak. Her halükarda diğer meyvelere göre ekonomik değeri yüksek bir gelir getirecektir.
Safran, Taflan… Sırada ne var?
Geçen yıl safran, bu yıl taflan ya gelecek yıl gündemimize hangi tıbbi ve aromatik bitki gelecek? ABC Deterjan Pazarlama Müdürü Deniz Özyer, şirketin bu konudaki yaklaşımı şöyle açıkladı:
“ABC ile Yerli Yerinde projesi kapsamında ilk yıl Osmaniye’deki safran çalışmamızı bu yıl Ordu’da taflan ile devam ettiriyoruz. KSS projelerinde başlamak güzel ancak devamlı ve sürdürülebilir hale getirmek çok daha güzel. Sürdürülebilirliği sağlamak için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kapısını çaldık. Hem kadının emeğini değerlendirip istihdam yaratmak hem de bölgesel kalkınmaya destek vermek markamız için gurur verici bir şey. Bu yıl da 50 kadına istihdam sağlamak bizim için çok kıymetli. Önümüzdeki yıl başka bir bölgede başka bir tıbbi ve aromatik bitki ile karşınızda olacağız”.
Ben size ipucunu vereyim: Hoş kokulu, roman adı olabilecek nadir ve güzel bir bitki geliyor.