Çikolata, pek çok insanın sevdiği bir tatlıdır. Ancak bazı insanlar çikolata yedikten sonra kabızlık hissedebilirler. Peki çikolata ile kabızlık arasında gerçekten bir bağlantı var mı? Bu sorunun cevabı, çikolatanın içindeki bileşenlere, kişinin sindirim sisteminin durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Çikolata kabızlığa neden olur mu?
Herkes yiyecekleri farklı şekilde işler ve bazı insanlar çikolata yedikten sonra bağırsak hareketlerinde kabızlığa neden olabilecek değişiklikler yaşayabilir.
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) adı verilen kronik bağırsak rahatsızlığı olan kişilerin yüzde 50’si, çikolatanın kabızlığı tetikleyen yaygın bir etken olduğunu buldu. Ancak bunun IBS’si olmayan kişileri etkileyip etkilemediği belli değil.
Çikolatanın içindeki kakaonun doğrudan kabızlığa neden olduğuna dair bir kanıt yok. Bununla birlikte çikolata, kabızlıkla daha yakın bağlantısı olan başka bileşenler de içerir. Bunlar şunlardır:
Süt
Çikolata barları genellikle süt içerir. Süt ürünleri, laktoz intoleransı olanların yaklaşık yüzde 30’unda kabızlığı tetikleyebiliyor.
Laktoz intoleransı, sütte bulunan bir şeker olan laktozu sindirememe durumudur. Laktoz intoleransı olan kişiler süt ürünleri tükettiklerinde, bağırsaklarında gaz, şişkinlik, karın ağrısı ve ishal veya kabızlık gibi belirtiler yaşayabilirler.
Şeker
Bir şeker olarak tipik çikolata barı çok fazla şeker içerir. Sonuçları 1.431 kişinin belirli yiyeceklerle ilgili bağırsak alışkanlıkları incelendiğinde, şekerli ürünler tüketenlerde kabızlık riskinin daha yüksek olduğu görüldü.
Şeker, bağırsaklarda su çekerek dışkının sertleşmesine ve geçişinin yavaşlamasına neden olabilir. Ayrıca, şeker, bağırsaklardaki yararlı bakterilerin dengesini bozarak sindirimi zorlaştırabilir.
Kafein
Bazı insanlar çikolatadaki kafeini artan dehidrasyon ve kabızlık riskine bağlar.
Ancak daha yaşlı bir kahvede orta derecede kafein alımının aslında nemlendirici bir etkiye sahip olabileceğini buldu. Çikolatadaki kafeinin etkilerine ilişkin daha fazla araştırma gerekli olmasına rağmen, çalışmanın bulguları çikolatadaki kafeinin kabızlığa neden olmayabileceğini öne sürüyor.
Kabızlığa genellikle ne sebep olur?
Kabızlık, yeterince sık dışkılamamayı veya kuru, ağrılı dışkılamayı içerir. Diyet kabızlıkta rol oynayabilir ve bazı sağlık koşulları kabızlığı daha muhtemel hale getirebilir.
Kabızlığın en yaygın nedenleri şunlardır:
- Düşük lif alımı
- Dehidrasyon
- Yeterince düzenli fiziksel aktivite yapmamak
- Yan etki olarak kabızlığı tetikleyen bazı ilaçları veya besin takviyelerini almak
IBS gibi sindirim koşulları
IBS gibi sindirim koşulları da kabızlığın gelişiminde önemli bir rol oynayabilir. IBS, bağırsak hareketlerinde değişikliklere, karın ağrısına, gaz ve şişkinliğe neden olan kronik bir durumdur. IBS’nin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak stres, enfeksiyon, alerji, hormonlar ve genetik gibi faktörlerin rol oynayabileceği düşünülmektedir.
IBS’nin farklı tipleri vardır ve bunlardan biri IBS-C olarak adlandırılır. IBS-C, kabızlıkla karakterize bir IBS türüdür. IBS-C olan kişiler, haftada üçten az dışkılama, sert veya topaklı dışkı, tam boşalmama hissi, karın ağrısı ve şişkinlik gibi belirtiler yaşayabilirler.
Kabızlık tedavileri nelerdir?
İnsanlar, yedikleri lif miktarını ve içtikleri su miktarını artırarak hafif kabızlığı evde tedavi edebilirler.
Önerilen lif alımı kişinin yaşına ve cinsiyetine bağlı olarak değişir. Yetişkin erkeklerin günde ortalama 38 gram, yetişkin kadınların ise günde ortalama 25 gram lif alması önerilir. Lif, bağırsak hareketlerini düzenlemeye, dışkının yumuşamasına ve kolayca atılmasına yardımcı olur. Lifli gıdalar arasında meyve, sebze, tam tahıllar, kurubaklagiller, kuruyemiş ve tohumlar sayılabilir.
Su, vücudun atıkları etkili bir şekilde atmasına yardımcı olur. Su, dışkının yumuşamasına ve bağırsaklarda daha kolay hareket etmesine yardımcı olur. Su alımı kişiden kişiye değişir, ancak genel olarak yetişkinlerin günde en az 1,5-2 litre su içmesi önerilir. Su dışında, bitki çayları, meyve suları, çorbalar ve süt gibi diğer sıvılar da su alımına katkıda bulunabilir.
Eğer lif ve su alımını artırmak kabızlığı çözmezse, kişi reçetesiz satılan bazı ilaçlara veya besin takviyelerine başvurabilir. Bunlar arasında şunlar sayılabilir:
- Laksatifler: Laksatifler, bağırsak hareketlerini uyararak veya kolaylaştırarak dışkılamayı kolaylaştıran ilaçlardır. Farklı türleri vardır ve etki süreleri değişir. Laksatiflerin uzun süreli kullanımı bağırsak alışkanlıklarını bozabilir veya bağırsaklarda tahrişe neden olabilir. Bu nedenle, laksatif kullanmadan önce doktora danışmak ve talimatlara uymak önemlidir.
- Prebiyotikler ve probiyotikler: Prebiyotikler ve probiyotikler, bağırsaklardaki yararlı bakterilerin sayısını ve aktivitesini artırarak sindirimi ve bağırsak sağlığını destekleyen maddelerdir. Prebiyotikler, lifli gıdalarda bulunan ve bağırsaklarda fermente olan karbonhidratlardır. Probiyotikler ise yoğurt, kefir, turşu, lahana turşusu gibi fermente gıdalarda veya takviye olarak bulunan canlı mikroorganizmalardır. Prebiyotik ve probiyotik kullanımı kabızlığı azaltabilir, ancak herkes için uygun olmayabilir. Bu nedenle, prebiyotik ve probiyotik kullanmadan önce doktora danışmak ve talimatlara uymak önemlidir.
Eğer evde yapılan tedaviler veya reçetesiz satılan ilaçlar veya besin takviyeleri kabızlığı çözmezse, kişi doktora başvurmalıdır. Doktor, kabızlığın altında yatan bir sağlık sorununun olup olmadığını belirlemek için fizik muayene, kan testi, dışkı testi, kolonoskopi gibi tetkikler yapabilir. Doktor, kabızlığın nedenine göre uygun bir tedavi planı önerebilir. Tedavi planı, reçeteli ilaçlar, bağırsak hareketlerini düzenleyen cihazlar, biofeedback terapisi, cerrahi gibi seçenekler içerebilir.
Ne zaman doktora görünmeli?
Kabızlık genellikle ciddi bir sağlık sorunu değildir ve evde yapılan tedavilerle geçebilir. Ancak bazı durumlarda, kabızlık altta yatan bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu nedenle, aşağıdaki durumlarda doktora görünmek gerekir:
- Kabızlık iki haftadan uzun sürerse
- Kabızlıkla birlikte şiddetli karın ağrısı, kanlı dışkı, kilo kaybı, kusma, ateş gibi belirtiler varsa
- Kabızlık yeni bir ilaç veya besin takviyesi kullanmaya başladıktan sonra ortaya çıkarsa
- Kabızlık sıklıkla tekrar ederse veya yaşam kalitesini olumsuz etkilerse
Kabızlıktan korunmak için ne yapılmalı?
Kabızlıktan korunmak için, kişi aşağıdaki önlemleri alabilir:
- Lifli gıdalar tüketmek
- Yeterli miktarda su ve diğer sıvılar içmek
- Düzenli fiziksel aktivite yapmak
- Kaka yapma dürtüsünü görmezden gelmemek
- Stresi yönetmek
- Kabızlığı tetikleyen gıdalardan veya ilaçlardan kaçınmak
- Doktorun önerdiği ilaçları veya besin takviyelerini uygun şekilde kullanmak
Sonuç
Çikolata, bazı insanlarda kabızlığa neden olabilir veya kabızlığa katkıda bulunabilir. Ancak çikolata ile kabızlık arasında güçlü bir bağlantıyı destekleyen sağlam bir araştırma yoktur. Çikolatanın içindeki süt, şeker veya kafein gibi bileşenler, kişinin sindirim sisteminin durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak kabızlığı etkileyebilir.
Kabızlık, yeterince sık dışkılamamayı veya kuru, ağrılı dışkılamayı içerir. Diyet kabızlıkta rol oynayabilir ve bazı sağlık koşulları kabızlığı daha muhtemel hale getirebilir. Kabızlığın en yaygın nedenleri dışkı yaparken kabızlık, boşalmanın gecikmesi ve IBS gibi sindirim koşullarıdır.
Kabızlık genellikle ciddi bir sağlık sorunu değildir ve evde yapılan tedavilerle geçebilir. Ancak kabızlık iki haftadan uzun sürerse, kabızlıkla birlikte şiddetli belirtiler varsa, kabızlık yeni bir ilaç veya besin takviyesi kullanmaya başladıktan sonra ortaya çıkarsa veya kabızlık sıklıkla tekrar ederse veya yaşam kalitesini olumsuz etkilerse, doktora görünmek gerekir.
Kabızlıktan korunmak için, kişi lifli gıdalar tüketmeli, yeterli miktarda su ve diğer sıvılar içmeli, düzenli fiziksel aktivite yapmalı, kaka yapma dürtüsünü görmezden gelmemeli, stresi yönetmeli, kabızlığı tetikleyen gıdalardan veya ilaçlardan kaçınmalı ve doktorun önerdiği ilaçları veya besin takviyelerini uygun şekilde kullanmalıdır.