Canınız bazen çikolatayı, bazen kahveyi, bazen tuzlu besinleri daha çok ister mi? Bazı dönemlerde bazı besinleri nedensiz yere daha fazla tüketir misiniz? Peki bunun nedeni ne olabilir? Herhangi bir besini normalden fazla tüketiyor olmak aslında vücudumuzda bazı vitamin ve minerallerin eksikliğine işaret ediyor olabilir.
Peynir
Peynir, kalsiyum ve protein açısından zengin bir besindir. Aşırı peynir yeme isteği; diyet yağ içeriğinin yeterli miktarda olmamasına işaret olabildiği gibi kalsiyum eksikliğinin de bir göstergesi olabilir. Kalsiyum eksikliği, kemik erimesi, kas krampları ve diş çürükleri gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak için süt, yoğurt, peynir gibi süt ürünleri tüketmek önemlidir. Ancak peynirin aşırı tüketimi de kalori alımını artırarak kilo alımına neden olabilir. Bu yüzden peynir tüketimini ölçülü yapmak gerekir.
Kırmızı et
Kırmızı et, demir ve B12 vitamini açısından en iyi kaynaklardan biridir. Demir ve B12 vitamini, kan yapımında ve oksijen taşınmasında rol oynarlar. Kırmızı eti fazla yemenin en bilinen sebebi demir eksikliğidir. Demir eksikliği, anemi olarak da bilinen bir kan hastalığıdır. Anemi belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, solukluk, baş dönmesi ve saç dökülmesi sayılabilir. Kırmızı et aynı zamanda esansiyel bir vitamin olan B12’nin kaynağıdır. B12 vitamini eksikliği ise sinir sistemi bozukluklarına, unutkanlığa ve depresyona neden olabilir. Yemediğiniz halde canınız kırmızı et tüketmek istiyorsa demir ve B12 suplementleri kullanılabilir.
Aşırı tatlı
Tatlı ve çikolatanın aşırı yenme isteği çeşitli nedenlerle ilişkilendirilebilir. Aşırı tatlı yemeği çinko, magnezyum ve krom eksikliği sebebiyle olabilir. Çinko eksikliği bağışıklık sistemi zayıflığına, magnezyum eksikliği kas spazmlarına ve krom eksikliği ise kan şekeri düzensizliklerine neden olabilir. Günlük krom suplementi tüketmek insülin seviyesini dengeler ve aşırı şeker yeme isteğini baskılar.
Kimi zaman vücudumuz besinlerin dışında daha ilginç ögeleri tatmak ister. Çamur, toprak bunlara örnektir. Bu durum genelde hamilelerde ve çocuklarda görülür ve anemi ile ilişkilendirilir. Anemiye ise yetersiz demir, B12 ve folat eksikliği sebebiyet verir.
Çikolata
Çikolata yeme isteği özellikle kadınlarda menstrual dönemde artar. Az kalorili diyetler veya uzun süreli açlık durumlarında da şeker ve çikolataya eğilim yatkındır. Fakat bunların dışında aşırı çikolata tüketimi magnezyum minerali eksikliğinin bir göstergesi olabilir. Magnezyum eksikliği uyku düzenini olumsuz yönde etkileyerek kişiyi yorgun hale getirir. Stres seviyesini artırır. Bu da şekere ve çikolataya eğilimi arttırır.
Yumurta
Yumurta, protein, kolin, biotin gibi besin ögeleri açısından zengin bir besindir. Yumurtanın beyazını sevmediğiniz halde daha fazla tüketme ihtiyacı duyuyorsanız bu biotin eksikliğine bir işaret olabilir. Biotin vücutta birçok fonksiyonu olan vitaminlerden biridir. Özellikle tırnak ve saç sağlığı açısından biotine ihtiyaç duyulur. Biotin eksikliği ise saç dökülmesi, tırnak kırılması, cilt problemleri ve sinir sistemi bozukluklarına neden olabilir.
Aşırı çay ve kahve
Çay ve kahve, kafein içeren içeceklerdir. Kafein, merkezi sinir sistemini uyararak zihinsel ve fiziksel performansı artırabilir. Ancak aşırı miktarda tüketildiğinde kafein bağımlılığı, uykusuzluk, sinirlilik, kalp çarpıntısı ve mide rahatsızlıkları gibi yan etkilere neden olabilir. Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Fosfor eksikliği kemik erimesi, kas güçsüzlüğü ve iştahsızlık gibi sorunlara yol açabilir. Sodyum eksikliği ise baş ağrısı, bulantı, kas krampları ve yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Alkol
Alkol, vücutta birçok zararlı etkiye sahip olan bir maddedir. Alkol bağımlılığı, karaciğer hastalıkları, beyin hasarı, depresyon ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir. Potasyum eksikliği kas zayıflığı, kalp ritim bozuklukları ve yüksek tansiyona neden olabilir. Kalsiyum eksikliği ise kemik erimesi, kas krampları ve diş çürükleri gibi sorunlara yol açabilir. Gultamin ise beyin fonksiyonlarını destekleyen bir amino asittir. Gultamin eksikliği ise depresyon, anksiyete ve alkol bağımlılığı ile ilişkilendirilebilir.
Kızartma
Kızartma, yağda pişirilen yiyeceklerdir. Kızartmaların lezzetli olmasının nedeni yağın besinlerdeki aromayı artırmasıdır. Ancak kızartmaların aşırı tüketimi kalp hastalıkları, obezite, diyabet ve kanser gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Çok fazla yağlı ve kızartmalı ürünleri normalden fazla tüketmek ise vücudumuzda omega yağ asitlerinin eksiliğinin bir göstergesi olabilir.
Asitli içecekler
Asitli ve karbonatlı içecekler, gazlı ve şekerli içeceklerdir. Asitli içeceklerin aşırı tüketimi diş minesini aşındırarak diş çürüklerine, mide asidini artırarak gastrite ve reflüye, kemik yoğunluğunu azaltarak osteoporoza neden olabilir. Asitli ve karbonatlı içecekleri fazla tüketmek ise vücudumuzda kalsiyum eksikliği olduğunun bir işareti olabilir. Kalsiyum eksikliği, kemik erimesi, kas krampları ve diş çürükleri gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle asitli içecekler yerine su, ayran, süt veya bitki çayları tercih etmek gerekir.
Tuzlu yiyecekler
Tuzlu yiyecekler, tuz içeren veya tuz eklenerek hazırlanan yiyeceklerdir. Tuzlu yiyeceklerin lezzetli olmasının nedeni tuzun tat alma duyusunu uyararak besinlerin lezzetini artırmasıdır. Ancak tuzlu yiyeceklerin aşırı tüketimi yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları ve ödem gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Tuzlu yiyecekleri fazla tüketmek ise vücudumuzda iyot eksikliği olduğunun bir işareti olabilir. İyot eksikliği tiroid bezinin yeterli hormon üretememesine ve guatr hastalığına neden olabilir. Bu nedenle tuzlu yiyecekler yerine iyotlu tuz kullanarak hazırlanmış yiyecekleri ölçülü bir şekilde tüketmek gerekir.
Ekmek
Ekmek, tahıl unundan yapılan bir besindir. Ekmek karbonhidrat açısından zengin bir besindir. Karbonhidratlar vücudun enerji kaynağıdır. Ekmek aynı zamanda lif, B vitaminleri ve demir gibi besin ögeleri de içerir. Ekmek yemek kan şekerini yükseltir ve beyinde serotonin salgılanmasını sağlar. Serotonin ise mutluluk hormonu olarak bilinir. Bu nedenle ekmek yemek bize iyi hissettirir. Ancak ekmek yemeyi aşırıya kaçırmak kan şekerini dengesizleştirerek diyabete, kilo alımına ve insülin direncine neden olabilir. Ekmek yemeyi fazla istemek ise vücudumuzda niyasin eksikliği olduğunun bir işareti olabilir. Niyasin B3 vitamini olarak da bilinen bir vitamindir. Niyasin eksikliği pelagra hastalığına neden olabilir. Pelagra hastalığının belirtileri arasında ciltte kızarıklık, ishal, ağızda yaralar ve sinir sistemi bozuklukları sayılabilir.
Canınızın çektiği yiyeceklere tamamen hayır demeyin ama ölçülü tüketmeye çalışın. Vücudunuzdaki vitamin ve mineral dengesini korumak için çeşitli ve dengeli beslenin. Gerekirse doktorunuza danışarak suplement kullanın.