Çay ve kahve, kişisel tercihler dışında sağlık endişeleri düşünülerek tercih edeceğinizi düşünün. Kanıtlanmış sağlık yönünden faydalarını da göz önünde bulundurursak. Çay, kahveye göre sabahları ihtiyacımız olan uyarıcı etkiyi daha az kafein içeriğiyle verebiliyor, stresi azaltıyor, kahveye oranla daha fazla antioksidan içeriyor ve ağız sağlığına fayda ediyor. Aksini iddia eden çok az araştırma olsa da, bunlar bugüne kadar bildiğimiz kanıtlanmış gerçekler.
Fakat geçtiğimiz günlerde Navarra, İspanya ve Katanya, İtalya’da yapılan araştırmada ayrıca Harvard Tıp Fakültesi tarafından yayınlanan raporda kahve tüketiminin yeni faydaları keşfedildi. Devamlı kahve tüketimi hipertansiyon ve tip 2 diyabet riskini azaltıyor. Ayrıca vücudumuzu kalp krizi ve kronik kalp rahatsızlıklarından koruyor.
Daha net bilgiler vermek gerekirse, 4 yıl boyunca günde 1 veya 3 bardak kahve tüketimi diyabet riskini %11 azalttığı kanıtlanmış. Tersi durumlar için de bir araştırma yapılmış. Günlük kahve tüketiminin bir bardak azaltılması kan şekeri düzensizliğinde %17 artış göstermiş.
Kahvenin, Tip 2 Diyabet üzerinde kısa sürede gösterdiği etki ‘’mucize ilaç’’ seviyesinde. Sevindirici haber, kafeinsiz kahveler de tip 2 diyabete karşı aynı güçlü etkiyi gösteriyor. Fazla kahve tüketiminin zararlı olduğunu unutmamak gerek. Günde 4 bardak kahveden fazlası yüksek tansiyona sebep olduğunu unutmayalım.
Harvard Tıp Fakültesi yaptığı araştırmaya 1,109,272 kişi dahil etmiş ve bunlardan 45,000’i diyabet hastası.
Çayı da kahveyi de yeteri kadar tüketelim. İki içeceğin de kafein içerdiğini unutmayalım. Daha da önemlisi bunların ana sıvı kaynaklarımız olmadığını unutmayalım.